Ana içeriğe atla

Ne istediğini bilen insanlardan mısınız?

Çocukken neleri severdiniz? Sizi en çok ne güldürürdü? Her şeyi unutup yorulmadan yaptığınız neler vardı?

Yıllar önceydi, çoğunu hatırlamakta zorlanıyorum diyebilirsiniz. Oysa bir koku, bir ses, bir görüntü kadar yakın. Onları hatırlamanın kıymetinden bahsedeceğim. Çocukken sevdiklerimiz, mutlu olduklarımız; bizim ruhumuzdan gelenlerdir. Ancak ailemiz, çevremiz bize onu yapma, o kötü, bu yanlış derken farkında olarak ya da olmayarak bizim asıl isteklerimize sınırlar koydular. Biz de isteklerimizin yanlış olduğunu düşündük. Yanlış zamanda yanlış şeyler istediğimize inandık. Kendimize yasaklar koyduk.

Bunu sevmemeliyim, yememeliyim, böyle davranmamalıyım diyerek kendimizi bastırdık. Mesela büyüklerin yanında konuşma, uslu çocuk ol, dondurma her zaman yenmez, şimdi sırası değil, sen bilmezsin ben bilirim, sen sus, her gördüğünü isteme, gülme, ağlama, bağırma... gibi sözleri büyüklerimizden çokça duyduk.

Peki ne oldu?
İyi çocuk olmak için, sevilmek için kendimizden, ihtiyaçlarımızdan, kişisel sınırlarımızdan vazgeçtik. Bastırdık, yasaklar koyduk, engelledik. 

Yıllar sonra meditasyonlarla, nefes egzersizleriyle ruhunu duymaya çalışan insan neleri yapmaktan keyif aldığını, neyi sevdiğini ve kim olduğunu bulmaya çalışıyor. Bastırdığı için zorlanıyor. Tabi daha anlayışlı ve saygılı çevrede büyüyenler için durum farklı olur. 

Eğer siz de bastıran, unutan, yasaklar koyan kısımdaysanız. Sakince oturun, derin nefesler alarak bedeninize, hislerinize odaklanın. Böylece ruhunuzun sesini, iç sesinizi duyarsınız. Çocukluktaki isteklerinizi, mutluluklarınızı hatırlayın ve not alın. Öz haliniz, bozulmamış, bastırılmamış istekleriniz çocukluğunuzda gizli. Salıncakta sallanmak, dondurma yemek, çocukken sevdiğiniz yiyecekleri yemek vb. asıl isteklerinizdir. Ruhunuz ve içinizdeki çocuğu bunları yaparak mutlu edin. 

Sevdiğiniz ya da sevmediğiniz şeylerle ilgili içinizden gelen sesleri dinleyin. Onlar sezgisel hislerinizdir. Dinlemeye devam ederseniz gelişir ve daha iyi duyarsınız. Yıllarca bastırıldığı için duyamıyor olabilirsiniz. Beden ve ruhumuz sürekli bize mesajlar verir. Onları dinlemek, ihtiyaçlarına cevap vermek, göz ardı etmemek önemlidir. 

Kendimizi duymamız, dinlememiz, hissetmemiz, ihtiyaçlarımızı zamanında gidermemiz; kendimizi sevmemizi ve değerli hissetmemizi sağlar. Biz kendimizi unutursak başkaları ne kadar hatırlar? Sevgiyle, huzurla, afiyetle dolu günler dilerim. 

Yorumlar