Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Karanlık mı günlerin?

Karanlık gecelere alışkındır insanoğlu, alıştığı düzende bocalamaz. Bilir içinde olduğu durumu, süreci ve olabilecekleri, içi rahattır o yüzden. Ama hazırlıksızca, bilmiyorsa korkar. Bilinmeyen korkutur. Düşündükçe zorlaşır bilmecesi. Düşünmekten kaçar ya da girdapta boğuşur durur.

Kabuğunu kırma zamanı

Hayat mücadelemiz kendimize özgüdür. Bazen paylaşanlar, bizimle aynı zaman diliminde yanımızda olanlar olsa da herkes kendi amel defterini kendi oluşturuyor. Yıllarca bir bakış, bir selam ile de olsa hayatımıza girip çıkan bir çok insan hikayemize katkı sağlamıştır. Etrafa bakışımız, sevgimiz, nefretimiz; insanlarla ilişkilerde deneyimlediğimiz iyi ya da kötü şeyler sonucu oluşmaktadır.

Bebekler ne zaman yürür ve ayakkabı seçimi nasıl olmalı?

Her bebek farklı yapıda ve kendine özgüdür. Bazı özellikleriyle diğer bebeklerle benzerlik gösterebilirler.Ancak kıyaslayarak kendiniz için de bebek için de hayatı olumsuz hale getirmemeniz gerekir. Bebekler 10 ay ile 18 ay arasında yürüyebilirler. Daha önce yürüyen bebekler de olabilir. 6 ay civarı sürünmeye başlayan bebekler olabildiği gibi sürünmeyip direkt olarak yürümeye başlayanlar da vardır. Ancak 18 ayı doldurup hâlâ yürüyemeyen bebekler için uzmanlara danışılmalıdır.

Ve sevdayı da alır götürür öfke

Öfkelenmek normaldir... Hepimiz bir şeylere öfkeleniriz, sebebin ne olduğu önemli değil saçma da mantıklı da olabilir, kimin neye kızacağının ölçüsünü, zamanlamasını tespit etmek çok mümkün olamamaktadır. Kimi zaman kendimize bile şaşırıyor ve bunu neden yaptım diye düşünebiliyoruz. Tartışmalar, çözümleme süreçleri yadırganmaz, problemler çözüldükçe sevgilere güç katar. Ancak ortada şiddet içeren bir öfke varsa bu çözümsüzlüğe sürükleyen yanlış bir tavırdır . Güveni, insanlığı, saygıyı , sevgiyi, merhameti ve daha bir sürü güzel duyguyu yok eden bir durumdur.

Depresyon ve Tedavisi

 Kişinin kendini iyi hissetmemesi, ümitsiz, boş ve çaresiz bir ruh haline girmesi, yapmaktan hoşlandığı şeyleri ya da yeme, içme gibi sıradan günlük aktivitelerini dahi yapacak gücü kendinde bulamaması, yorgunluk hali olarak tanımlanan  depresyon , kişinin hayatını etkilediği gibi etrafındakilerle ilişkilerini de etkilemektedir.

Bebeğin Gelmesiyle Değişen Dünyamız

Bebeğimi dünyaya getirdiğimde kendimi çok acizleşmiş hissettim bunun yanında çok da güçlü olmaya başlamıştım. O kadar uykusuz geçen saatin ardından gün boyu uykum gelmemişti. Ona doya doya bakmak, o anları güzel değerlendirmek istiyordum. Çok değerli, özel ve duygu dolu anlar. Bebeğimi görünce inanamadım,o küçük şey karnımdan çıkıp benim dünyam oluvermişti. Yorgundu, dökülen derisi, yumuşak buruşuk vücudu o kadar savunmasızdı ki, ağlatmamak ve korumak için ne gerekiyorsa yapmak istiyor insan. Artık o bir anne ve babanın emaneti oluyor ve sorumluluğunuz altına giriveriyor.

Çocuklarla Seyahat Etmek

Seyahat; gidilecek yerin mesafesine, kalınacak süreye, kaç kişiyle olduğuna göre hazırlıkları değişen bir süreçtir. Çocuklarla seyahat ise ayrıntılı düşünülmüş, iyi planlanmış olmalıdır. Seyahat Çantası Nasıl Hazırlanır? Kaç çocuk varsa ona göre kaç çanta hazırlanacağı belirlenmelidir. Çocuklara ayrı ayrı sırt çantası hazırlamak ve ayrıca valizler almak iyi olacaktır. İklim şartlarına ve kalınacak süreye uygun kıyafetler hazırlanarak valize koyulmalı, şahsi eşyalar, yolculuk esnasında lazım olabilecekler, el altında bulunması gerekenler sırt çantalarında bulundurulmalıdır.

Sıkıntıdayken Nasıl düşünmeli?

Hüzün dalgası çarptıysa yüreğine, Ya Mevlâ'nı özlemişsindir ya da Mevlâ'n seni.. Mevlâ'yı özleyen gönül ya hüznü bekler, ya da hüzündedir. Bela, gam ve keder Mevlâ'nın sevdiklerine gösterdiği kamçıdır, vurdukça kendine çeker.. [caption id="" align="alignleft" width="302"] Dua, güller açtırır gönüllerde[/caption] Şuan içinde bulunduğun sıkıntı belki etmediğin duanın sonucudur, şu an içinde bulunduğun güzellikler belki de ettiğin duaların sonucudur. Şuan yapman gereken; içinde bulunduğun anı en güzel şekilde değerlendirmek ve geleceğine katkıda bulunacak dualar etmek. Geçmiş artık gelemez, gelecekse daha gelmedi.. Şuanın seni çok güzel bir geleceğe ulaştırabilir, o yüzden şuanın değerini bilelim, 'eğer' ve 'keşke'lerle değil de yapmamız gerekenler ve dualarla her anı değerlendirelim inşaALLAH.

Çocuğa Nasıl Tepki Verilmeli?

Bir çiçek gibi narin, kırılgan ve özel bakım isteyen çocuk yetiştirme mevzusu ihmali ve hataları kabul etmiyor. O nedenle bilinçli olunmalı ve anlık kararlar vermeye hazır olabilmek için küçük küçük pratikler yapılmalı. Çocukla oynamak, vakit geçirmek ve mutlu anlarında yanında olmak genelde zevk alınan ve istenilen durumlardır. Ancak istemediğimiz davranışlar gösterdiğinde, ağladığında, durmadığında ne yapmamız gerektiğini şaşırıp bocalayabiliriz ve çocuğun bu haliyle başa çıkmak zor gelebilir.

Çocuğa Kitap Okuma Alışkanlığı Nasıl Kazandırılır?

Çocukların bir şeyi alışkanlık haline getirmesini istiyorsanız önce kendiniz yapmalı ve onun yapmasına destek olmalısınız. Ailenin yapmadığı ve model olmadığı bir şeyin çocuğun hayatında kalıcı olması zordur. Çocukların kitap okuması ve alışkanlık haline getirebilmesi için neler Yapmak Gerekir? Hamilelikten itibaren bebekle iletişim kurmak ve kitap okumak önemlidir. Çocuğun kitap okuma alışkanlığı edinmesi için bebeklikten itibaren kitapla irtibatlı olması sağlanmalıdır. Kitap okumayı sevdirmek için bebeklik döneminde bakabileceği, oynayabileceği tarzda bez kitaplar ve çeşitli bebek kitapları alımalıdır. Bu kitapların bazıları suya dayanıklı, ısırmaya uygun yapıda olabilmektedir. Böylece bebeğin dokunarak, ağzına sokarak oynaması sağlanır.

Fotoğraf Çekmek Güzeldir

Küçüklüğümden beri fotoğraf çekmeye karşı hep bir ilgim vardı. İleride güzel bir makinem olacağını ve güzel fotoğraflar çekeceğimi hayal ederdim. O zamanlar fotoğraf çekmek için telefonlar da yoktu. Evimizde bir tane fotoğraf makinesi vardı ve çok kıymetliydi. Alıp her yere götürmek mümkün olmazdı. Küçük de olsa bir fotoğraf makinem olmasını istemiştim, bir markette 16 liralık çamaşır deterjanının yanında hediye olarak verilen küçük bir makine vardı. Onu bari alayım bir şeyler çekerim diye hayaller kurmuştum. Satıldığı yere gittiğimde orada çalışan güleryüzlü bir abla "ona vereceğin paraya değmez, bende birinin hediyesi olan, hiç kullanmadığım bir fotoğraf makinesi var, sana onu vereyim bir bak, çalışıp çalışmadığını bilmiyorum." demişti. Nasıl sevinmiştim, içim içime sığmıyordu.

Değer Bilmek ve Değişim

Sürprizlerle dolu şu dünyada herkesin bir gün öleceğini biliyoruz ama kendimize ve sevdiklerimize ölümü uzak görüyoruz. Ölümü ve kaybedişleri yakın görseydik başka türlü davranırdık, kıyamazdık, doya doya sevmek için yollar arardık. Hayat çok kısa ve ölüm ummadığımız anda gelir. O halde hayatımızda değer verdiğimiz her kim varsa değer vermemiz ve her anı güzel değerlendirmeye çalışmamız gerekir. Kırdığımız kalpler ve mutlu ettiğimiz insanlar öylece hatırlıyor yaptıklarımızı, biz unutsak da birinin hayatında neleri değiştirdik, ne tür izler bıraktık bilemeyebiliyoruz. Öyleyse başkalarının sınırlarına müdahale ederken ve onlara bir şekilde dokunurken dikkatli olmamız ve en güzel şekilde iletişim kurmaya özen göstermemiz gerekir.

Umut- Hope - 소원

  [caption id="" align="alignleft" width="266"] 소원 [/caption] Umut; fakir ve yoğun bir ailenin yaşadığı bir olay sonucu birbirine tutunup mücadele etmelerini anlatan güzel bir Kore filmi.    Ailesi için çalışıp para kazanma telaşıyla evdekileri ihmal eden, ailesinin duygu ve hayatlarını görmeye vakti olmayan bir adam ve küçük kızlarının başına gelen olayın ardından ailesine ve kızına karşı artan ilgisi ve desteği ile değişen hayatlarının hikayesi. So- Won isimli kız çocuğunun başına gelen olaydan sonra psikolojisini düzeltmeye çalışırken babasıyla yaşadığı hüzünlü sahneler ve umut arayışları derin etkiler bırakıyor. Bir baba ve annenin çaresiz anları, pişmanlıklar, umut, çare arayışları, farkındalık, değişim ve aile olabilmek konularının işlendiği bir aile filmi.

Çocuğun Sorumluluk Duygusu Nasıl Geliştirilir?

Kişinin yaptıklarını ne amaçla yaptığını bilmesi, yaptıklarının ve kararlarının sonucunda kendisinin etkileneceğini bilerek ona göre adım atması süreci kişinin sorumluluk bilincini gösterir. Sorumluluk sahibi olmak özgüvenle de bağlantılıdır.  Özgüven ve sorumluluk duygusunun gelişimi bebeklikten itibaren ailenin söz, tavır, davranış ve çocuğa karşı tutumlarına göre şekillenir. Bu nedenle aile, çocuklarını bebeklikten itibaren kendi ayakları üstünde durabilen bir birey olarak yetiştirmeye yönelik tavır ve davranışlar içinde olmalıdır.   Bebeğin mamasını kendi elleriyle yemeye gayret etmesi, kaşığını tutarak yemesi ve daha fazla yemek istemezse zorlanmaması ve kendi tercihine göre yemeği yiyebilmesi gibi kendi kararlarını vermesine yönelik gelişim aşamaları doğru atlatılmalıdır. Yemeye, tabağı bitirmeye zorlanmamalıdır.   Ailenin çocuktur anlamaz diye düşünmemesi, hayatlarına çocuk girdiği andan itibaren kendi tavır ve davranışlarına dikkat etmesi, hem örnek şekilde davranmaya ...

İnsan Umutlarla Yaşar

Bazen umut ışığı çok parlak görünür ve hemen peşine takılıp gitmek isteriz. Umut bizim için çok önemlidir. Umudu kaybetmek çok şeyi kaybetmemize neden olur. Hayatımızda her türlü olumsuzluğa karşı umut bizi ayakta tutar. İnanmak, sevmek, umut gibi bize yaşama azmi ve güç veren duygulara sığınarak ileriye dönük adımlar atarız. Üzerimizde ağır yükler, olumsuzluklar varken umut ve olumlu düşüncelerle güçleniriz.

Öfke ve Gurur

Öfke insanın kendisi ve çevresi için çok yıkıcı bir güç olabilirken başarı için de tetikleyici olabilmektedir. Öfkeyi doğru kullanabilmek ve kontrol altına alabilmek çok önemlidir. Öfke gibi gurur da büyük sorunları beraberinde getirmektedir. Öfke ve gurur bir insanda bulunduğunda çözümsüz ve yıkıcı olaylara yol açabilmektedir. Gurur insanın yeni şeyler öğrenmesini bile zorlaştırmaktadır çünkü kendine güvendiği için sormayı gurur kırıcı bulabilmektedir. Öfkesiyle de gurur duyması insanın yaptıklarının sonucunu görmesini ve hatalarından ders alabilmesini engellemektedir.

Sekiz Saniye

Filmde başrolü oynayan Esra İnal'ın gerçek hayatta yaşadıklarından derlenmiş olan 8 Saniye filmi oldukça ilgi çekici. Filmde Esra'nın küçüklüğünden beri yaşadığı gel gitler, çıkmazlar, bilinmezlikler, mücadeleler ele alınıyor. Esra küçüklüğünden beri farklı rüyalar görüyor ve etkilenerek uyanıyor. Zamanla gerçek ve rüyalar birbirine karışmaya başlıyor. Geceleri rüya görmekten korktuğu için uyku problemleri başlıyor. Durumunu anlatmaya çalışsa da etrafındakiler pek ciddiye almıyor ya da anlayamıyor. Anlaşılamamak ve iletişim kuramamak Esra için hayatı yaşanmaz hale getiriyor.

Penceresi Kadar Düşer Bir Eve Ayın Işığı

[caption id="" align="alignright" width="320"] Olumsuz düşünce gerçeği bile yanlış gösterir insana[/caption] En büyük engel insanın kendi içindeki, zihnindeki ve düşüncelerindeki engeldir. Hayata bakan penceremiz kirli mi, bulanık mı, renkli mi ya da kırık mı? Hayata bakarken önce bizim penceremizin durumunu gözden geçirip ona göre değerlendirmemiz gerekir. Acaba gördüğümüz gerçek mi, biz doğru mu gördük, doğru mu algıladık... Herkes şöyle bir kendine bakıp düşünse hayat çok farklı olurdu. Şu an iyi değilim, duygusalım, kırgınım olayları doğru algılayamayabilirim. Şeklinde farklı duygu durumlarında olayları farklı algılayabileceğini düşünse ona göre bakar ve ona göre yorumlar.

Kapanan Kapı, Hayra Açılan Kapıya Vesile Olabilir, Bırak Zaman Göstersin!

Hüzünler ve ayrılıklarla dolu bu dünya hayatı... Her ayrılık, her hüzün insanı derinden sarssa da ayakta durmak ve hayata devam etmek gerekir. Yol uzun, meşakkat çoktur bu dünyada ve zorluk karşısında en doğru şekilde davranabilenler güzel sonuç alacak. Bazıları olanlar için başkalarını suçlar, bir şeyleri kırar hırsını başka şeylerden çıkarmak ister ama bu çözüm değildir. Adalet ya da güzel sonuç ne zaman elde edilir bilinmez. İnsana düşen elinden gelenin en iyisini yaparak doğru davranışlar sergilemektir. Kişi kimlerle, ne tür olaylarla karşılaşacağını bilemez ve bunlar hesaplanamaz da. Her şeye rağmen sevmekten ve güzel ameller işlemekten vazgeçmemeli insan. İnsan olmak bunu gerektirir. Yaralar alırız, iz kalır, acı çekeriz, unutamayız ama bütün yaşadıklarımızın anlamları vardır ve bize kazandırdıkları üzerine yoğunlaşarak doğru dersi alıp yolumuza devam etmeliyiz. Bazen olayların altındaki nedenleri görmek kolay olmaz, aciziz. Ama en azından sürekli olumsuz yanını düşünerek kendimi...

Bağırmayan Anneler Kitabı

Kitabı uzun zamandır duymama rağmen ancak okuma fırsatı buldum. Yalın, samimi anlatımı yanında yaşadıklarından kesitler sunarak annelik üzerine güzel bir kitap yazmış Hatice Kübra Toygar hanım. Bir insanın uygulamadığı şeyleri anlatıp başkasına tesir etmesi çok zordur. O nedenle uygulanıyor olması ve uygulanabilir şekilde anlatılması önemli. Toplumumuzda geçmişten gelen çok fazla yanlış bilgi ve uygulama var. Doğru bildiğini düşünenler araştırmadığı gibi bir de başkalarına bildiklerini empoze etmeye çalışıyor malum çoğu insan ebeveynliği tecrübe etmiş ve başkalarına söyleyeceği şeyler illa ki oluyor.